?? Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Türkiye Yüzyılı’nın meşalesini öğretmenlerin taşıyacağını belirterek, “Türkiye’nin ikinci yüzyılı gençliğin, sporun, eğitimin, milli teknolojinin yüzyılı olacak ve öğretmenlerimiz bu alanların her birinde öncülük edeceklerdir.” dedi.
Bak, Rize Milli Eğitim Müdürlüğünce 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende, öğretmenliğin bir meslekten daha çok, bir ülkenin hem bugününü hem de yarınlarını şekillendirmek gibi çok önemli bir vazife olduğunu söyledi.
Öğretmenin, dün ile bugünü bilgece birleştirip yarınlara hazırladığını ifade eden Bak, “Bir çocuğu emanet alırken aslında bir şehrin ve koca bir ülkenin geleceğini de emanet aldığını bilmektir. Öğretmenlik, cesarettir, ferasettir, bilgeliktir, ustalıktır. Osman Gazi’nin yanında Şeyh Edebali, Fatih’in yanında Akşemseddin olmaktır. Bir medeniyetin bin yıllık yükünü omuzlarında taşımaktır.” diye konuştu.
Bak, öğretmenlerin toprağa ektikleri tohumlar boy verdikçe bir memleketin bahtının yeşerdiğini, insanlığın bağrında güller açtığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Bizler, ‘Bir harf öğretene 40 yıl köle olurum’ çağrısını şiar edinmiş bir medeniyetin evlatlarıyız. Öğretmenlik her dilde, inanışta, kültürde kıymetli ve muteberdir elbette ama bizim kültürümüzde öğretmenlerimizin yeri ve değeri her zaman çok başka olmuştur. Öğretmenlerimiz bizim kültürümüzde anne baba gibi hürmeti hak eden en kıymetli makamdadır. Çünkü onlar cephede savaşan askeri de yetiştirir, bir can kurtaran doktoru, kuşun kanadını iyileştiren veteriner hekimi, sporcuyu da bilim adamını da çiftçiyi de. Aslında toprağımız da insanımız da şehirlerimiz ve savunmamız da en önce öğretmenlere emanettir.”
“Türkiye Cumhuriyeti, sarsılmaz ve güçlü birliği ile kendisine kurulan tüm oyunları bozacak kudrettedir”
Bak, öğretmenliğin yalnızca öğrencisine cümle yapısını, formülleri ve harita okumayı öğretmek anlamına gelmediğini belirterek, “Biz biliyoruz ki idealist bir öğretmen coğrafi harita okumakla beraber, gönül haritasını okumayı da öğrencisine öğretir. Öğrencisine iyi doktor, iyi asker, iyi sporcu, iyi mühendis, iyi avukat olmayı öğütlerken aslında en önce iyi insan olması gerektiğini de mutlaka anlatır.” değerlendirmesinde bulundu.
Öğrenciye matematik, tarih, fizik öğretirken kalbini ve ruhunu es geçmemek gerektiğine dikkati çeken Bak, şunları kaydetti:
“Sınıfının kapısını her gün bu ülkü ile açan tüm öğretmenlerimize selam olsun. Bu ülkenin her karışı bizim, ‘Ben gitmezsem kim gidecek’ diyen dağ yürekli Aybüke öğretmene, Necmettin öğretmene ve tüm şehit öğretmenlerimize selam ve rahmet olsun. Bir ülkenin ve milletin öğretmenine kurşun sıkmak o ülkenin geleceğine, aydınlığına kurşun sıkmaktır. Çünkü bir öğretmen, bir öğretmenden daha fazlasıdır. Şehit öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle yad ederken onlara kıyan cani terör örgütlerini de lanetle anmak gerekir. Ülkemizi karanlığa mahkum etmeye yeltenen bütün şer odakları yok olmaya, yenilmeye mahkumdurlar. Türkiye Cumhuriyeti, sarsılmaz ve güçlü birliği ile kendisine kurulan tüm oyunları bozacak kudrettedir. Türkiye Yüzyılı’nın meşalesini öğretmenlerimiz taşıyacaktır. Türkiye’nin ikinci yüzyılı gençliğin, sporun, eğitimin, milli teknolojinin yüzyılı olacak ve öğretmenlerimiz bu alanların her birinde öncülük edeceklerdir.”
Bak, konuşmaların ardından 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla düzenlenen çeşitli yarışmada dereceye giren öğrencilere ödüllerini verdi.